Stabilite Testi

Kozmetik Ürünlerinizin “Stabilite Testi” için 7 Önemli Nedenİ

Kozmetik bitmiş ürün, ürün geliştirmede ve üretimdeki tüm adımlar arasında “stabilite testi” (kararlılık testi) en önemli, zaman alıcı ve en göz ardı edilmeyen adımlar arasındadır.

Yaklaşık 30 yıl önce başarılı bir ürün olabilmesi için “doğal” bir sabun veya esansınız olması yeterliydi. Kimse “doğal” ürünlerden hoş, çekici, lüks olması ve iyi bir koku ya da güzel bir ambalajı olmasını beklemiyordu. “Doğal” oldukları için iyi olmayan bir renk, doku ve hoş olmayan bir koku ile kozmetik ürünler satılıyordu.

Ürün yalnızca “doğal” olmamalı, (en azından bu minimum gereklilik olmamalı) iyi koku almalı, hoş bir dokuya, hoş ve uygulanabilir bir ambalaja, lüks bir cilt hissine ve makul raflara sahip olmalıdır.
Kozmetik ürünlerin çoğunluğu online satılıyor ve herhangi bir “fiziksel” mağazaya sahip değiller; bu da ürünün sevkiyatın sonuna ve müşteri ambalajı açana kadar stabil kalıp kalmayacağını bilmeden dünyanın dört bir yanından ürünlerini gönderiyor demektir.

“ÜRÜNÜMÜN RAF ÖMRÜ” NE KADAR?
Emülsiyonuma % 0.5 emulsifier eklersem, ürünüm ne kadar süre stabil kalabilirdi?
Ürün dolum yapıldığında kullanılan koku verici ile hoş bir kokuya sahipken bir süre sonra koku değişimi oldu. Neden?
XY koruyucusu eklersem, ürünüm ne kadar süre dayanıklı kalır?
XY özü ile üründe üretim sonrasında güzel bir kırmızı renk vardı ama bir hafta sonra soluk mavi oldu. Niçin?
Bunlar karşılaştığımız soruların sadece birkaç örneği. Bu ve benzer sorulara cevap bulmak için, ürünlerinizin “kararlılığı” için kapsamlı ve sağlam bir şekilde test etmeniz, iş planınızdaki testler için “yeterli süre” planlamanız gerekiyor.

Müthiş bir ürüne sahip olmak yeterli değildir, ürün stabil kalmalı.

Stabilite testini (işletme ve ürün geliştirme planınızda planlamanızı) neden bu kompakt listeye koymanızın en önemli nedenleri;

1- HERHANGİ BİR HAYAL KIRIKLIĞINDAN KAÇININ;

Bir emülsiyonu, bir balmı veya herhangi başka bir ürünü dünyanın bir ucundan diğer bir ucundaki müşterinize fazlarına ayrılmış bir emülsiyon, tanecik haline gelmiş balm, kırılmış veya zarar görmüş bir ambalaj ile göndererek, negatif yönde şaşırtmak istemezsiniz.
Ürün güvenirliği için büyük bir hata olacağını ve hatta olumsuz tanıtımın yol açacağı durumları telafi etmek için ödemek zorunda olduğunuz tüm iadeler ve müşteri masraflarını bilmeliyiz. Böyle bir durumda müşterinin size ikinci kez şans verme ihtimali ne olur?

2- SEVKIYAT KOŞULUNU BELİRLEYİN

Bugünün küresel ticaretinde, özellikle de uluslararası nakliye yapıyorsanız, ürününüzün taşıma koşullarını pek belirleyemezsiniz.
Bununla birlikte, ürününüzün belirli koşullar altında nakliye esnasında dayanıklı olup olmayacağını ve ürününüzün dayanamayacağı hangi koşullardan kaçınacağını öğrenebilirsiniz.

Bir örnek, müthiş bir kreminiz olduğunu ve dünyanın dört bir yanındaki herkesin o kremi sipariş etmek istediğini varsayalım. Yaz mevsiminde sıcak hava nedeni ile ürünü gönderemeyeceğinizi belirtebilirsiniz, (çünkü kreminizin eriyebileceğini biliyorsunuz), ya da müşterinize, ürünü “serin bir şekilde” nakletmek için ek bir ücret ödemesini isteyebilir veya ürünü aldıktan sonra buzdolabında birkaç saat koyarak ürünün erimesine karşılık daha sonra tekrar katılaşmasını sağlayan türde bir paketleme seçebilirsiniz.

3- ÜRÜNÜN SAKLAMA KOŞULLARINI BELİRLEYİNİZ

Ürününüze stabilite testi uygulayarak, müşterinize uygun depolama konseptlerini ve olası uyarıları verebilirsiniz.
Eğer kremin 40 °C sıcaklıkta erime olacağını biliyorsanız, o zaman ambalaj üzerinde belirtmek zorundasınız.
Ve tahmin ederseniz ki müşteriyi muhtemel yanlış muhafazada uyarmış olacaksanız ve müşteri şikayetinde geri ödeme yapmayacaksınız.

4- MÜŞTERİYE UYGUN UYGULAMA YÖNTEMLERİNİ SUNMAK

Stabilite testleri uygulayarak, ürününüzün farklı koşullardaki davranışlarından tam olarak haberdar olur ve müşterinize uygun uygulama yöntemleri sağlayabilirsiniz.

Tüketici ürünü uygulamadan önce ambalajı çalkalamalı mı?
Kremi kavanozundan almak için elinin/parmağının kuru olmasına özen gösterecek mi?
Ürünü avuç içi arasında ovup sonra mı cildi üzerine uygulayacak?
Temizleme yağını nemlendirilmiş cilde mi uygulamalı yoksa kuru cilde mi? Sadece birkaç örnek…

5- EN UYGUN VE UYGULANABİLİR AMBALAJIN BELİRLENMESİ

Ambalajınız sadece hoş ve şirin olmamalı, ana amacı, ürünü (ve tüketiciyi) kontaminasyondan ve olası hasardan korumak olmalı. Tüketiciye herhangi bir karışıklık yaratmadan ürünün kolay, temiz ve boşa harcanmadan uygulanmasına izin vermelidir.
Ambalajınız bu şartları yerine getirebilir mi?
Banyoda wax kavanozu pas olur mu?
Emülsiyonu kavanoz, tüp ya da şişe içinde mi paketlemelisiniz?
Ambalajınız aktif maddeleri ışığa karşı koruyabilir mi?

Bu sorular ve benzer sorular, uygun stabilite testleri uygulanarak cevaplanabilir.

6- ÜRÜNÜN MİKROBİYOLOJİK STABİLİTESİ

Kozmetik ürünlerin üreticisi olarak en kötü kabus muhtemelen mikrobik kirliliktir.
Kontaminasyon nasıl önlenir?
Ürünü korumak için uygun bir ambalaj nasıl bulunur?
Müşteri, ürünü kirletmeden nasıl kullanabilir?
Koruyucu sistemi dengeli ve etkili kalıyor mu?
Üründeki pH koruyucuyu etkisiz hale getirebilir mi?

7- ÜRÜNÜN RAF ÖMRÜNÜN BELİRLENMESİ

Kozmetik üreticileri tarafından en sık sorulan soru. Dünyanın birçok yerinde, kozmetik ürün ambalajı üzerinde ürünün açıldıktan sonraki raf ömrünü veya süresini bahsetmek zorunluluğudur.

“Doğal” kozmetik ürünlerin, konvansiyonel kozmetiklerden daha kısa bir raf ömrü olduğu aşikardır, ancak bu raf ömrü tam olarak ne kadar?
Yaklaşık bir raf ömrü tahmin edebilir ve bu raf ömrünü fazla veya az tahmin etmediğinizi umarsınız.
Birinci durumda, müşteri ürünü hala kullanırken ürün stabil kalmayabilir (müşterilerin genellikle kozmetik ürünleri son kullanma tarihinden sonra çok daha uzun süre tuttuğunu söylememektedir) ve ikinci durumda, ürün hala kullanışlı ve sağlam haldeyken müşteri bu değerli maddeleri atabilir.
Sadece ve sadece, ürününüzün raf ömrünü iyi tasarlanmış ve uygun testler aracılığıyla belirleyebilirsiniz. Bunlar, ürünlerinizin kararlılığı için test etmenin en önemli sebepleridir.